Bolu Kartalkaya'daki yangın felaketinde ailesini kaybeden Hilmi Altın, yaşadıklarını ilk kez anlattı. Sosyal medya paylaşımında, eşi Dr. Öğretim Görevlisi Kübra Tonguç Altın ve kızı Alya Altın ile yakın dostlarının da hayatını kaybettiğini belirtti. Altın, eşinin ve kızının hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşarken, sorumluların cezalandırılması için mücadele edeceğini vurguladı. Olay günü yaşananları detaylı bir şekilde aktaran Altın, kayıplarının ardından adalete olan inancının tam olduğunu dile getirdi. Acılı baba, yaşadığı tarifi imkansız acıyı paylaşırken, yaşananların bir talihsizlik değil, göz göre göre işlenmiş bir katliam olduğunu savundu. Devletin ve adalet sisteminin sorumluları cezalandıracağına olan güvenini tekrarlayarak, benzer acıları yaşamaması için çaba sarf edeceğini belirtti. Destek ve dualar için tüm sevenlerine teşekkür etti.

Yangının Ortasında Bir Yaşam Mücadelesi

Altın, yangının başladığını eşinin uyarısıyla öğrendiğini ve eşini ve kızını odadan çıktığını gördüğünü anlattı. Ancak 8. katta yoğun duman nedeniyle nefes almak neredeyse imkansızdı. Merdivenleri bulamadı ve 8. katta arkadaşlarının odasına sığındı. Çarşaflarla kaçış planı yapıldı ancak Altın eşini ve kızını aramak için odadan çıktı. Duman çok yoğunlaşmıştı ve görüş neredeyse sıfırdı. Rastgele ilerlerken, cam kırmaya çalışan bir grup insan buldu ve onlara katıldı. Grup, bir odaya sığınarak kurtulmak için büyük bir mücadele verdi. Bu mücadele, her birinin canını hiçe sayarak en önce çocukları, ardından kadınları ve son olarak erkekleri kurtarmayı amaçlayan ortak bir gayret olmuştur. Grup içindeki dayanışma, zorlu koşullar altında hayatta kalmalarını sağlayan en önemli etkenlerden biriydi.

Yataklarla Ölümden Kurtuluş

Odadaki 13 kişi, uyumlu bir şekilde yatakları pencereden aşağıya atarak ve çarşafları bağlayarak bir plan uyguladı. Çarşafları camdan sarkıtarak 8. kattan 5. kata indiklerini belirten Altın, bir arkadaşının çarşafının kopmasıyla tehlikeyi atlatmıştır. 5. kata indikten sonra eşini ve kızını aramaya çıktığında onları bulamadı. Diğer otele koşup yatakları pencerelere taşıtarak insanların kurtarılmasına yardım etti. AFAD ekibinin gelmesiyle kurtulanlar diğer otele götürüldü. O gece, eşini ve kızını sonsuza dek kaybetmenin acısını yaşadı. Bu durum, tarifi mümkün olmayan derin bir üzüntüyle onu derinden sarstı.

"Göz Göre Göre Bir Katliam"

Hilmi Altın, yaşananları bir talihsizlik olarak değil, "göz göre göre yapılan bir katliam" olarak nitelendirdi. Eşi ve kızıyla birlikte hayatını kaybeden dostlarını da anarak, sorumluların cezalandırılması için mücadele edeceğini belirtti. Bolu Kartalkaya'daki yangında hayatını kaybedenlerin acılarını paylaşan Altın, yaşadıklarının benzerini kimsenin yaşamaması dileğinde bulundu. Ailelerin bir araya geldiği, çocukların gelecek hayalleri kurduğu bir tatil planının, hayatlarının son anlarına dönüştüğünün altını çizdi. Olayın sorumlularının bulunarak adalete teslim edilmesi için devlete ve adalet sistemine olan güvenini ifade etti ve destek veren herkese teşekkür etti.